M|E Medya Ermenek SONGÜZÜN BİR ADI HÜZÜN - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

SONGÜZÜN BİR ADI HÜZÜN


Bütün aylar, mevsimler güzeldir benim için, her birinde ayrı bir sevinç ayrı bir acı saklıdır. Gününe göre, kısmetime ne saklanmışsa onu sunarlar. Bana, bunları biriktirip yeri/zamanı geldiğinde hatırlamak düşer. Biriktirdiğim yere, cehiz sandığım, derim. Bilseniz neler saklıdır orada. Bazen dostlara anlattığım olur, bazen bir öykümün satır aralarına gizlerim, bazen bir şiirimde, bir dize olarak çıkıverir karşıma. Dönüp bakıyorum da geçmiş yıllara/günlere, ne çok anılar biriktirmişim. Sevinç çok içinde, acılar daha çok. Bir kış günü iliklerime kadar donmayı, bir yaz günü bozkırın ortasında yanmayı öğrenmişim.

Yine de ilkyazın ve son güzün yerleri ayrıdır yüreğimde. İlkyazda açan bir nevruzun resmini görsem kokusunu duyarım. Dağın, bayırın nasıl don değiştirdiğini gözlemek benim işimdir. Toprağı yarıp çıkan her ot ayrı bir kokuyla doldurur havayı. Suların çağıldadığı derelerde acelecidir otlar, hemen boylanıverirler. Yükseklerde hiçbir şeyin acelesi yoktur, zaman alır don değiştirmek. Üremektir, çoğalmaktır ilkyaz. İlkyazın donu beyazdır, yeşildir, açık pembedir.
Güz doğanın bütün renklerini serer önümüze sarının, kırmızının, yeşilin bütün tonlarını giyiniverir ama bu dağların arasında uzanıp giden vadiler için böyledir. Bozkır sarıyı sever, sarının bütün tonlarını orada görürüm. Hüzün en çok orada yakar yüreğimi, en çok orada hissederim yalnızlığımı. Yazın bereketinin derlenip toparlandığı, ambarlara doldurulduğu aylardır güz. Çocuklara avarlar kalır bağlarda, bahçelerde, dağlarda sarı alıçlar vardır sevenine.
Bozkırın sarıya bulanmış sonsuzluğunda yürürken eski bir şiirim düşer dilime. Öğreniyoruz/hüznün rengidir sarı/aynı havayı solurken, ayrılığı yaşarız/ alıç dişler yanı başımızda/delişmen bir çocuk/bir sarı yaprak sürüklenir/ rüzgarın önünde/varıp merhaba der/ bir güz çiğdemine/merhaba der cümlemize/kayalıklara sürünüp gelen bulut.
Güz havası çökmeye görsün ortalığa, bulutlar sürüklenmeye başlar dağların doruklarında, sürünüp gelmeleri kayalıkları, toprağı, son güz çiğdemlerini okşar gibidir. Bir güz çiğdemini okşarken eski bir şiirime sarılırım yeniden. Görmek değil bir ağıdı yaşamaktır/ suretine bakmak/sanki ayrılık havası yeniden çoğalıyor/çocuk gözlerinde/bahar değil yaşadığımız/ say ki eylül/erken soluyor renkler/ama yüreğimin bir yanı/yeniden umut diyor.
Güz aylarında bahçelerde avar toplamayı severim, son cingillerin tadı bir başka oluyor sanki. Hiç yitirmediğim çocuk günlerimi yaşarım yeniden. Bir dağın eteklerinde yürürken önüme çıkan alıç ağaçlarının yanında soluklanırım. Alıç kokar ceplerim, bolca toplarım sevdiklerime de sunmak için, paylaşılmayan güzelliğin ne tadı olur ki. Güneş dağların ardında yitip giderken, bir kayanın üzerine oturup tadını çıkarırım yalnızlığımın. Hüznü severim/hele akşamüstleri/divane çarpar yüreğim/dağlar/ gün ışığını saklarken koynuna.
Çok daraldıysam, hüzün yüreğimi sarıp sarmaladıysa bir vadide alırım soluğu. Durgun sulara düşmüş sarı yaprakları çiğnemeden yürürüm, peşimden gelir ıssızlığım. Suya düşer güz sarısı, sudaki suretime bakarım, zaman çoktan uçup gitmiştir. Yine de, yeniden umut, derim.
Zeki OĞUZ
Foto: Mustafa Çıkrık
YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com