M|E Medya Ermenek GÜL İLE BÜLBÜL - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

GÜL İLE BÜLBÜL

 


Efsaneye göre;

“Bir zamanlar beyaz bir gül goncası, inatçı bir şekilde açılmayı reddedermiş. Bülbül güle duyduğu sevgisinin karşılık bulacağı anın hayaliyle yaşarmış.

Bülbül, baharın gelişiyle birlikte gülün en üst dalına konup beklemeye koyulmuş. Ancak günler ve geceler süren bu bekleyiş, bülbülü yorgun düşürmüş.

Bir an dayanamaz ve dalda uykuya dalmış. Uyandığında ise gülün açıldığını, ancak güzelliğini başka bir âşıkla paylaştığını görmüş.

Bu manzara bülbülü derinden yaralamış. Büyük ve bir kedere boğulmuş. Acısına dayanamayıp kendini konduğu daldan aşağı bırakıvermiş. Düşerken gülün dikenleri bülbülün bedenini parçalamış. Kan revan içinde gülün dibine ulaşıp oracıkta can vermiş.

Rivayete edilir ki; o günden sonra güller, bülbülün dökülen kanları nedeniyle kırmızı açmaya başlamışlar. (Anonim)”

Sonuç:

Gül İle Bülbül, eski zamanlardan bugüne kadar anlatılagelen hüzünlü bir aşk efsanesidir.

Derler ki; beyaz bir gonca gül ile ona delicesine âşık olan bülbülün trajik öyküsüdür. Gül, bülbülün aşkına karşılık vermez ve onun sevgisine kayıtsız kalır. Buna rağmen, bülbül umudunu hiç kaybetmez, gülün açmasını sabırla bekler.

Bu efsane, insanın sevgi uğruna çektiği acıları ve fedakârlıkları anlatırken, aynı zamanda karşılıksız aşkın hüzünlü yanını da gözler önüne serer. Aşkın bazen karşılık bulmadığında bile ne kadar güçlü olabileceğini ve sevgi uğruna yapılan fedakârlıkların nasıl unutulmaz izler bırakabileceğini anlatır.

Gülün beyazdan kırmızıya dönüşmesi, bülbülün çektiği acıların ve onun saf sevgisinin bir sembolü olarak kabul edilir. Gül ve bülbül arasındaki bu ilişki, edebiyat ve sanat dünyasında da sıkça işlenen bir tema olmuş, şiirlere, şarkılara ve hikâyelere ilham vermiştir.

Sonuç olarak, bu masal bize sevginin ne denli güçlü bir duygu olduğunu ve onun izlerinin nesiller boyunca nasıl taşınabildiğini gösterir. Gülün kırmızı rengi, bülbülün aşkının ve fedakârlığının bir hatırası olarak her zaman hatırlanacaktır.

***

BÜLBÜL

*

Nemrut’un ateşi harlanıp yandı,

Bunu gören bülbül bir suya bandı,

Gagasına su alıp ateşe kondu,

Bu suyla bu ateş, sönmez dediler.

*

Cibril yetişti de tuttu bülbülü,

Bülbülün gözünden kalkmış da tülü,

Gülistan kokuyor İbrahim gülü,

Tutuldu da dili onmaz dediler.

Cibril gül gösterdi, senindir dedi,

Sevinçten yüreği tir tir titredi,

Bülbül kondu gülü zikre ekledi

Dikensiz güllere konmaz dediler.

Göç eylerken bülbül Mısır’da Nil’e,

Hediye mi geldi sana bu çile,

Gül mü dikilir hiç bulanık mile,

Bülbüle gülünden dönmez dediler.

Özbekoğlu sen de derdini deşme,

Kazılırsa su çıkar çöldeki eşme,

Rabbini zikreder göz iki çeşme,

Kalbinde sızısı dinmez dediler.

11.12.2024 Ankara

Durmuş Ali ÖZBEK

Kültür Bakanlığı Halk Şairi

*

"NOT: Bu şiir bir hikâyeden yola çıkılarak yazılmıştır. İslami kaynaklardan ayrı olarak hikâye edilmiştir."

YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com