M|E Medya Ermenek KAYIP KÖY BURHAN - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

KAYIP KÖY BURHAN


Burhan Yörükleri Adana, Gülnar, Alanya, Larende. Mut, Selendi de bulunduğu gibi Ermenek’te üç ayrı yerleşim yerinde Derecik, Bednam, Berat adlı mevkilerde ikametlerinin bulundukları 1500-1600’lü yıllarda kayıtlara geçmiştir.
Yukarı Çağlar ile Altıntaş Yaylası arasında Zicci yokuşu olarak adlandırılan mevkiinin aşağı kesiminde, Aşağı Çağlar Kapız Derisi (Sugözü)’nin üst kesiminde bulunan ve halen ev kalıntıları bulunan alana “Burhan’ın Düz” denilmektedir.
Dedelerimizin, babalarımızın bizlere anlattıklarına göre burada var olduğu anlatılan Burhan Köyünde veba salgınından burada yaşayan halkın büyük bir çoğunluğunun öldüğü ve kalan 13 civarındaki hanenin buradan göç ederek Larende tarafına gittikleri, gittikleri yerde de Burhan Köyünü kurduklarını duyduk, dinledik hep. Bu anlatımları doğrular nitelikte olan kaynak ise şöyledir:
“11 Haziran 1721 yılına ait belgede Burhan Yörükleri Cemaati, Burhan Yörükleri, Varsak aşireti içerisinde 13 hane olarak gösterilmiş ve yurtları olarak da Karaman Vilayeti, Aladağ Kazası, Bıçakçı Göymesi Karyesi (Köyü) gösterilmiştir.”(1)
Bugünkü Karaman merkeze bağlı Burhan köyünün aslının Ermenek’ten göç eden Burhan Köyünün haneleri olduğunu doğrulamaktadır.
Bugün ki Burhan Köyünden irtibat kurduğum insanlar ise ısrarla akrabalarının Mersin – Burhan’da olduklarını, oradan geldiklerini iddia etmeleri Adana, Gülnar, Alanya, Larende. Mut, Selendi de bulunduğu gibi Ermenek’te üç ayrı yerleşim yerinde Burhanlıların bulunduklarını duymamış olmalarından kaynaklanabilir. Oysa asılları Ermenek’ten gitmedir.
Diğer bir husus Ermenek’te bulunan Burhalıların biri “Derecik”te bulunduğu, Derecik’in ise bahsini ettiğim Burhanın Düz adlı mevkiinin Kapız Deresinin üstünde oluşu birebir örtüşmektedir. Akrabalarının ise Bednam’da ve Brat'ta yerleşik olduklarıdır.
Bundan çıkan sonuç ise; Burhan Köyü Ermenek’ten göç edince onlara ait arazinin Altıntaş Yaylasının 1500’lü yılların sonlarında Yukarı Çağlar ve Bednam’ın beş yıl ortak olarak ekmeleridir. Bednam Altıntaş Yaylasına uzak olmasına rağmen akrabalarının orada ikamet etmelerinden kaynaklanmış olmasından sonucunu çıkarabiliriz
Altıntaş Yaylası beş yıldan sonra Alakise Köyüne verilmiştir. Diğer yandan Aşağı Çağlar’ın batısında ve kuzeyinde kalan arazilerin de Aşağı Çağlar’a verilmiş olduğu sonucunu ortaya koyar. Zira Aşağı Çağlar’ın arazilerinin çokluğu bunu doğrular niteliktedir.
 28.05.2017
Durmuş Ali ÖZBEK
durmusaliozbek@hotmail.com

Dipnot:

(1) C. Türkay, Oymak, Aşiret ve Cemaatler, s. 418.





OKUYUCUDAN GELEN YORUMLAR:
Ahmet Yüksel Şanlıer :


Karaman'a bağlı, Bucakkışla nahiyesi vardır oraya eskiden Bıçakcı derlermiş ve burada Bucakkışla nahiyesine bağlı Burhaniye köyü de var olduğunu oralarda uzun seneler görev yaptığım için biliyorum.Burhaniye bir yörük köyüdür..Hatta çocukluğumda bile,rahmetli babam oralarda yaz günleri gidip haftalarca kalıp, yün boyacılığı yaptığı sıralarda bir defasında da yanında beni götürdüğünü ve o yaylalarda geçen bir gece anısını da hiç unutmuyorum.Hikaye şöyledir. Biz, kıl çadırda yatarken, bir gece gecenin sessizliğini delen kayalıklarda çınlayan yankı yapan nal sesleri ile uyandık kalktık.Bir atlı dört nala Karamandan bir haber getirmişti.Obadan bir yörük genci, askerden gelimiş ve Karaman' a çalışmaya gitmiş orada nasıl olduysa bir tren yolundan geçerken trenin altında kalır ve ölür. Bu haber arkadaşı tarafından obaya gece yarısı atla ulaştığında oba halkı tarafından sabaha kadar ortalığı inleten kayalıklarda yankılanan ağıtları hiç unutamam.Bu olay üzerine derhal obanın atlı gençleri cenazeyi almak için atlarla gece yarısı Karaman' a gitmişlerdi. Kalan kadın kız kızan ise,cenaze gelinceye kadar, ağıt yakmışlardı.Biz onların acısı karşısında mecburen orada çalışmaktan vazgeçmiş ertesi gün sabah başka bir yere taşınmak mecburiyetinde kalmıştık.Bu olayın üzerinden yarım asırdan fazla zaman geçmesine rağmen ben o geceyi ve yakılan ağıtların bende kalan etkisini hiç unutamam.


Az önce yazdığım hikâyenin haricinde bir gerçeği yazmak istiyorum. yıl 1983 Karaman ağaçlandırma şefiyim ve aynı zamanda Bakanlığım meslek muhabirliğini yapıyorum bazı bilgiler topluyor meslek dergisine gönderiyor bazen de Karaman'ın sesi gazetesindeki köşemde paylaşıyorum. Günlerden bir gün, rahmetli başbakanımız Turgut Özal Karaman ilçesi bıçakçı nahiyesi yani Bucakkışla nahiye merkezinde o yörenin köylerine hizmet verecek ankrasör açılışı yaptı. Bilirsiniz o yıllarda telefon daha yeni gelişme halinde bir ankrasörün açılışı bile önemli ben de açılışta muhabir olarak resim çekiyordum haberleri topluyordum. "hala o günden kalma hiç bir yerde paylaşılmamış başbakan ve bakanlarına it resim bende duruyor. Neyse yemek zamanıydı. Yemekler yendi ben de muhabirlere ayrılan yerde yerken yanımıza Turgut Özal geldi gelir gelmez saygı göstererek hoş geldiniz demek için ayağa kalktığımda boyunun sadece benim omzumun hizasında olduğunu görünce tepeden bakmak mecburiyetinde kaldım yanımdaki onun tanıdığı bir muhabirle sohbet ederken can m kulağıyla ayakta ben de onu dinlemiştim. B u da işte Bıçakcı nahiyesi yani Burhaniye ve birçok köyün bağlı olduğu Bucakkışla nahiyesi hatıramdır.
YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com