Burhan Yörükleri
Adana, Gülnar, Alanya, Larende. Mut, Selendi de bulunduğu gibi Ermenek’te üç
ayrı yerleşim yerinde Derecik, Bednam, Berat adlı mevkilerde ikametlerinin bulundukları
1500-1600’lü yıllarda kayıtlara geçmiştir.
Yukarı Çağlar ile
Altıntaş Yaylası arasında Zicci yokuşu olarak adlandırılan mevkiinin aşağı
kesiminde, Aşağı Çağlar Kapız Derisi (Sugözü)’nin üst kesiminde bulunan ve halen
ev kalıntıları bulunan alana “Burhan’ın Düz” denilmektedir.
Dedelerimizin,
babalarımızın bizlere anlattıklarına göre burada var olduğu anlatılan Burhan Köyünde
veba salgınından burada yaşayan halkın büyük bir çoğunluğunun öldüğü ve kalan 13
civarındaki hanenin buradan göç ederek Larende tarafına gittikleri, gittikleri
yerde de Burhan Köyünü kurduklarını duyduk, dinledik hep. Bu anlatımları
doğrular nitelikte olan kaynak ise şöyledir:
“11 Haziran 1721 yılına ait belgede Burhan
Yörükleri Cemaati, Burhan Yörükleri, Varsak aşireti içerisinde 13 hane olarak
gösterilmiş ve yurtları olarak da Karaman Vilayeti, Aladağ Kazası, Bıçakçı
Göymesi Karyesi (Köyü) gösterilmiştir.”(1)
Bugünkü Karaman
merkeze bağlı Burhan köyünün aslının Ermenek’ten göç eden Burhan Köyünün haneleri
olduğunu doğrulamaktadır.
Bugün ki Burhan
Köyünden irtibat kurduğum insanlar ise ısrarla akrabalarının Mersin – Burhan’da
olduklarını, oradan geldiklerini iddia etmeleri Adana, Gülnar, Alanya, Larende.
Mut, Selendi de bulunduğu gibi Ermenek’te üç ayrı yerleşim yerinde
Burhanlıların bulunduklarını duymamış olmalarından kaynaklanabilir. Oysa
asılları Ermenek’ten gitmedir.
Diğer bir husus
Ermenek’te bulunan Burhalıların biri “Derecik”te bulunduğu, Derecik’in ise
bahsini ettiğim Burhanın Düz adlı mevkiinin Kapız Deresinin üstünde oluşu
birebir örtüşmektedir. Akrabalarının ise Bednam’da ve Brat'ta yerleşik
olduklarıdır.
Bundan çıkan sonuç
ise; Burhan Köyü Ermenek’ten göç edince onlara ait arazinin Altıntaş Yaylasının
1500’lü yılların sonlarında Yukarı Çağlar ve Bednam’ın beş yıl ortak olarak ekmeleridir.
Bednam Altıntaş Yaylasına uzak olmasına rağmen akrabalarının orada ikamet etmelerinden
kaynaklanmış olmasından sonucunu çıkarabiliriz
Altıntaş Yaylası beş
yıldan sonra Alakise Köyüne verilmiştir. Diğer yandan Aşağı Çağlar’ın batısında
ve kuzeyinde kalan arazilerin de Aşağı Çağlar’a verilmiş olduğu sonucunu ortaya
koyar. Zira Aşağı Çağlar’ın arazilerinin çokluğu bunu doğrular niteliktedir.
28.05.2017
Durmuş Ali ÖZBEK
durmusaliozbek@hotmail.com
Dipnot:
(1) C. Türkay, Oymak, Aşiret ve Cemaatler, s. 418.
OKUYUCUDAN GELEN YORUMLAR:
Ahmet Yüksel Şanlıer :
Ahmet Yüksel Şanlıer :
Karaman'a bağlı, Bucakkışla nahiyesi vardır oraya eskiden Bıçakcı derlermiş ve burada Bucakkışla nahiyesine bağlı Burhaniye köyü de var olduğunu oralarda uzun seneler görev yaptığım için biliyorum.Burhaniye bir yörük köyüdür..Hatta çocukluğumda bile,rahmetli babam oralarda yaz günleri gidip haftalarca kalıp, yün boyacılığı yaptığı sıralarda bir defasında da yanında beni götürdüğünü ve o yaylalarda geçen bir gece anısını da hiç unutmuyorum.Hikaye şöyledir. Biz, kıl çadırda yatarken, bir gece gecenin sessizliğini delen kayalıklarda çınlayan yankı yapan nal sesleri ile uyandık kalktık.Bir atlı dört nala Karamandan bir haber getirmişti.Obadan bir yörük genci, askerden gelimiş ve Karaman' a çalışmaya gitmiş orada nasıl olduysa bir tren yolundan geçerken trenin altında kalır ve ölür. Bu haber arkadaşı tarafından obaya gece yarısı atla ulaştığında oba halkı tarafından sabaha kadar ortalığı inleten kayalıklarda yankılanan ağıtları hiç unutamam.Bu olay üzerine derhal obanın atlı gençleri cenazeyi almak için atlarla gece yarısı Karaman' a gitmişlerdi. Kalan kadın kız kızan ise,cenaze gelinceye kadar, ağıt yakmışlardı.Biz onların acısı karşısında mecburen orada çalışmaktan vazgeçmiş ertesi gün sabah başka bir yere taşınmak mecburiyetinde kalmıştık.Bu olayın üzerinden yarım asırdan fazla zaman geçmesine rağmen ben o geceyi ve yakılan ağıtların bende kalan etkisini hiç unutamam.
Az önce yazdığım hikâyenin haricinde bir gerçeği
yazmak istiyorum. yıl 1983 Karaman ağaçlandırma şefiyim ve aynı zamanda
Bakanlığım meslek muhabirliğini yapıyorum bazı bilgiler topluyor meslek
dergisine gönderiyor bazen de Karaman'ın sesi gazetesindeki köşemde
paylaşıyorum. Günlerden bir gün, rahmetli başbakanımız Turgut Özal Karaman
ilçesi bıçakçı nahiyesi yani Bucakkışla nahiye merkezinde o yörenin köylerine
hizmet verecek ankrasör açılışı yaptı. Bilirsiniz o yıllarda telefon daha yeni
gelişme halinde bir ankrasörün açılışı bile önemli ben de açılışta muhabir
olarak resim çekiyordum haberleri topluyordum. "hala o günden kalma hiç
bir yerde paylaşılmamış başbakan ve bakanlarına it resim bende duruyor. Neyse
yemek zamanıydı. Yemekler yendi ben de muhabirlere ayrılan yerde yerken
yanımıza Turgut Özal geldi gelir gelmez saygı göstererek hoş geldiniz demek
için ayağa kalktığımda boyunun sadece benim omzumun hizasında olduğunu görünce
tepeden bakmak mecburiyetinde kaldım yanımdaki onun tanıdığı bir muhabirle
sohbet ederken can m kulağıyla ayakta ben de onu dinlemiştim. B u da işte
Bıçakcı nahiyesi yani Burhaniye ve birçok köyün bağlı olduğu Bucakkışla
nahiyesi hatıramdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.