Biz dağlarımızdan Nadire Köyü’ne bakardık
Nadire bizim dağlarımıza
Aramızda Göksu akıp giderdi
Uzaklara doğru
Lemos’un ve Nadire’nin çocukları, insanları gibi
Akıp giderdi
Dağların arasından
Uzaklara
Uzaklara
Biz dağlarımızdan Nadire’yi görürdük
Nadire bizim dağlarımızı
El sallardık Nadire’ye doğru
Koca Dağ’ın başından
Derin bir uçurumun üstünden
Gören olur mu bizi, bilmeden
Sonra bağırırdık Nadire’ye doğru
Avazımız çıktığı kadar
Sesimiz kaybolup giderdi
Göksu Nehri’nin uğultusunda
Nadire’nin dağları sedir ormanı
Kim bilir Lemos’ta kaç evde var onlardan
Evde babam tavana bakar
Tek tek anlatır
Duvardan duvara uzanan ağaçları
Hangisini dağların içinden omuzunda getirmiş
Hangisini Nadireliler katırlarla getirmiş
Bir ağaç kaçakçısı köylü
Bir karanlık
Bir sessizlik
Ve bir de ormancı korkusu
Sonra bir ormancı hikâyesi babamdan
Geceyle birlikte uzayıp gider
Bir yandan sedir ağacına üzülürüm
Bir yandan katran karası gecede
Ekmek parası peşinde Nadireli köylüye
İşte bu yüzden
Çok sedir ağacı diktim sonraki yıllarda
Onların da hatırına
Hatırasına
Nadire’nin insanları
Kimi kalmış köyünde, memlekette
Kök salmış toprağına bir sedir ağacı gibi
Kimi akıp gitmiş Göksu gibi
Süleyman Çavuşla başlamışlar göçmeye
Uzak diyarlara
Ege’de Torbalı’ya, Ayrancılar’a
Yeni bir “Nadire” kurmuşlar oralarda
Ve unutmadan köylerini, Torosları
Lemos’tan Nadire’ye selam olsun
Dağlarında ardıç ve katran ağaçları hep var olsun
Değirmeninde su
Teknende hamur
Ocağında ekmek
Eksik olmasın
Duydum ki
Kaç yüz yıllık ahşap Nadire köprüsü yıkılmış
Bu şiir
Esentepe’den Ardıçkaya’ya
Lemos’tan Nadire’ye
Gönül köprüsü olsun
Prof. Dr. Hacı KURT
Hiç yorum yok:
Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.