M|E Medya Ermenek KANLI KARLIK EFSANESİ - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

KANLI KARLIK EFSANESİ

 


Ermenek Efsaneleri adlı kitabımın baskı işlemleri devam ediyor. Bu kitapta Ermenek, Başyayla ve Sarıveliler’den efsaneler yer aldı. Kitaba Emekli Öğretmen Rahmi Yıldırım’ın tarafıma yazılı olarak ulaştırdığı bir efsane de yer alsın istiyordum. Ancak kitabın tasarımı bitmiş olduğundan yayıncımız yeniden dizgi yapılmasını uygun görmedi.

Diğer yandan kitabın ilk belirlenen saha dışına çıkılması yani Gazipaşa’yı da kapsaması uygun olmayacağı ifade edildi.

Gazipaşa ile Ermenek-Sarıveliler’in sınır oluşturduğu Yund Dağı ile ilgili yer verdiğimiz adından söz ettirecek yürekleri cızlatacak bir efsane okuyucular tarafından beğeni toplayacağını umut etmekteyim.

Yund Dağının güneyi Gazipaşa, kuzeyi Ermenek topraklarıdır. Güneyindeki efsanelerden de bizler uzak değiliz. Aynı Toros Dağlarının veya Taşeli yöresinin çocuklarıyız. Kültürel ilişkilerimiz sürüp gele gelmiştir.

Gazipaşa, Macar köyünden Rahmi Hocamıza sosyal medya üzerinden aynı yörelere ait bir efsanenin varlığını duyunca tekrar yazma ricasında bulundum. Sağ olsun yazdı da. Bana düşen ise bu efsaneyi daha çok okuyucuyla buluşturmak kısmet olursa.

Bu efsanenin Antalya ili, Gazipaşa ilçesi, Çığlık Köyü Yaylası, Yarıcakmuğar Yaylasında yaşandığı söylenmektedir. Efsane ise şöyledir:

KANLI KARLIK EFSANESİ

“Yıllar yıllar önce Çığlık Köyü, Yarıcakmuğar yaylasında bir yörük oğlu ile bir yörük kızı birebirlerine sevdalanırlar. Sevda bu öbür yarısını bulmak ister. Zamanla bu kız ve oğlan kuytu yerlerde buluşmaya başlarlar. Buluşmalarında birini yaylanın kenarındaki kar deliğinde gerçekleştirirler.

Böyle kar deliklerine Ermenek yöresinin dağlarında da görülür. Yörede ise kar deliği olarak değil de “Karlık, obruk, kar obruğu” şeklinde söylerler.

Toros Dağları güzeldir ancak acımasızdır da... Yarıcakmuğar yaylasında kar deliğinde buluşma sırasında kızın ayağı kayadan kayar ve kar deliğine düşer.

Yörük oğlu ne kadar uğraştı ise de sevdiği kızı kurtaramaz. Kız ölür, oğlan ise korkusundan bu olayı kimseye söyleyemez.

Kız eve dönmeyince kızın ailesi ve köylüler elbirliği ile kızı ararlar ama nafile. Günlerce süren aramalardan hiçbir netice çıkmaz.

Çevre köylere, yaylalardaki obalara, çobanlara haberler salınır ama kızdan ne bir iz ne bir haber bulunmaz, alınmaz.

Güz gelmiştir. Yaylalardan güzlelere göçler başlar.

Kızın ailesinin gözü arkada kalır, lakin havalar soğuduğundan göçülmesi gerekir. Kızın ailesi yanar tutuşur ve göçlerini yükletirler güzleleri olan Boğazsekisi’ne göçerler.

Güz biter, kış geçer, bahar gelir. Toros Dağlarının zirvelerine doğru aşağıdan yukarıya doğru karı erimeye başlar. Eriyen karların arasından önce kardelenler, çiğdemler ve laleler güzelliklerini sergilerler. Ne var ki kızın evi kendi acılarından bu güzellikleri görmezler bile.

Zirvelerde karların erimesi sürerken sehildeki çeşmelerin suları çoğalır. Dereler coşar. İşte derelerin kar sularını Akdeniz’e taşıdığı günlerden bir gün bakarlar ki kızın örgülü saçları sularla beraber akıp gelmektedir.

Haber kısa zamanda köye yayılır.

O zaman anlarlar ki; Çığlık köyünün o güzel kızı kar deliğine düşüp ölmüş. Dere kenarından çığlıklar yükselir. Kızın iki saç örgüsü oradan alınır. Bir mezar kazılır. Kızın cenaze namazı kılınır ve köyün mezarlığına dualar eşliğinde gömülür

O günden sonra Çığlık Köyünün Yarıcakmuğar yaylasındaki o karlığa “KANLI KARLIK” derler. Çığlık köylüleri de o karlığa bir daha gitmezler.”[1]

Olayın ikinci kahramanı yörük oğlu ise “yaşadıkları olayı söyleyemediğinden ruhsal yıkıntı içinde vicdan azabından canına kıydığı söylenir.”[2]


Durmuş Ali ÖZBEK

Düzenleyip Yayına Hazırlayan



[1] Rahmi Yıldırım, Gazipaşa Macar köyü 1 Temmuz 1943  doğumlu, emekli öğretmen.

[2] Fatma Çelik, Gazipaşa’da ikamet eder, ev hanımı

Foto: Rahmi Yıldırım & Fatma Çelik





YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

1 yorum:

  1. Rahmi hocama teşekkürler. Yaylamizin bir güzel ama acıklı hikâyesini daha öğrenmiş olduk sayesinde.

    YanıtlaSil

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com