M|E Medya Ermenek KAPLUMBAĞA EFSANESİ - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

KAPLUMBAĞA EFSANESİ

 

“Kaplumbağa bir değirmenciymiş. Buğday ve unu sürekli hileli (eksik) ölçermiş. Bir gün bir fakirin ununu eksik ölçmüş. Haksızlığa dayanamayan fakir elini havaya kaldırarak:

–‘Allah! Ya Rabbim! İnşallah ölçtüğün kutu başına geçer!’ demiş. O anda fakirin duası gerçek-leşmiş. Adam birden bire kaplumbağa şekline girmiş.

 

Meğerse kaplumbağanın sırtındaki kabuğu eksik ölçüm yaptığı biladın ağacından yapılmış kutuymuş.

Şimdi köy çocuklarının bir kaplumbağa gördükleri zaman, tek ayağıyla kaplumbağanın üzerine basarak:

– “Değirmenin yolu nere? Götür beni değirmene.” demelerinin nedeni buymuş.

Kaynak: https://www.sivaskulturenvanteri.com/kaplumbaga-efsanesi/

 

ANILARIMDAN ÖRNEKLER


Kaplumbağanın Ölümü

Ermenek, Yukarı Çağlar Köyünde ki “Kaplumbağa Efsanesi” ise şöyleydi:

1960 yıllarda köy arazisinde öküz güden çocuklar dağda taşta, derede tepede bir kaplumbağa görünce  “Kaplumbağa insanın yüzüne siğil atar. Yanına yaklaşmayın!” diyerek kaplumbağa taş yağmuruna tutulurdu. Hiçbir suçu günahı olmayan dilsiz hayvan orada öldürülürdü.

Bunu kimin uydurduğu, o çocukları böyle cahilane davranışlar içine soktuğu bilinmez.

Yoldaki Kaplumbağa

Çok defalar yolda gördüğüm kaplumbağayı, taşıtımı durdurup hemen kucaklayıp yol kenarına bıraktığım çok olmuştur. Hatta yıllar önce henüz yavru kaplumbağa yolun tam ortasındaydı. Hemen durdum. Henüz 15 yaşlarında olan oğlum benden önce taşıttan inip kaplumbağayı yol kenarında bulunan çalılıkların önüne bırakıvermişti. Aradan yıllar geçti, yıl 2022 yılı Ağustos ayında aynı kaplumbağanın aynı yerde yoldan geçmeye çalıştığını gördük. Büyümüş kocaman olduğunu görünce hem ben, hem eşim o eski anıyı hatırlayıverdik. Sanki kaplumbağa bizimmiş gibi sevindik.

Domateslerimizi Yiyen Neydi?

Bir başka anım ise şöyle: Konya Selçuklu belediyesinin kura çekimiyle tarafıma tahsis edilen hobi bahçemde diktiğimiz domateslerimiz yeni kızarmaya başlamıştı. Üç dört gün sonra bahçeye gittiğimizde domateslerin çoğunun yarısının yenmiş olduğunu gördük. “Bunu ne yer, neye?” diye düşünürken beton duvar dibinde birikmiş çınar yapraklarının arasından çıtırtı sesi duydum. Hemen yanaşıp elimdeki kuru bir dal ile karıştırınca yaprak altında, bir kısmı toprağa gömülü olarak kaplumbağayı gördüm. Fail belliydi. Domatesler üzerindeki diş izleri kesin bunundu. Bahçenin kenarında beton duvar ve üzerinde telli demir çit bulunmaktaydı. Mecburen bahçelerden dışarıya çıkarmamız gerekiyordu. Diğer bahçeler bırakıversem onlarda bizim gibi üzülürdü. Yapamazdım bunu. Yine oğlum; “Baba ben bunu hobi bahçelerinin kapısından çıkıp dışarıdaki otlu büyük sahaya bırakıp geleyim.” dedi. Öyle yaptık ve bir daha domateslerimiz yenmedi.

26.11.2022 Konya

Durmuş Ali ÖZBEK

YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com