M|E Medya Ermenek KÜL ADASI - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

KÜL ADASI

Seni düşündüm yine

Ve ben seni düşünerek sustum

Kendi yangınlarımdaydım

Hiç mi fark etmedin?

 

Bitmedi papatya falların, tekerlemelerin

Seviyor, sevmiyor demelerin

Ben ki; papatya yapraklarıyla birlikte soldum

Yendi beni suskunluğum

Suskunluğuma bir şey demedim

Bir şey deyip kendimi mahkûm etmedim

 

Görmedin beni

Oysa ben ten kabımdaydım

Can, ateş ve kül

Birlikte savaştaydık

 

Kendi ateşimle yandım

Kendi külümle yoğruldum

Senin için içime

Ateşin yakmadığı güller sakladım

Sen ki çocukça bir oyundaydın

 

Biliyordum

Gönlünde yerim olmadığını
Olmayan yangını

İçimde yakmayı ben icat ettim

Kendimi yaktım

Sevdamı yaktım

Hatta Kerem’i ben yaktım

Kül oldum yangınımda

Mutluluk şarkılarını külüme gömdüm

 

Kendi küllerimi taşıdılar

Masmavi bir gölün girdabına döktüler

Oysa ben kendi girdabımda kayboldum

Yerimde bir KÜL ADASI[1] kaldı sadece

Sen beni yandı sanma

Ben kendi külümde son buldum.

 

15.04.2022

Durmuş Ali ÖZBEK

 

 

 

[1] Kül Adası: Beyşehir Gölünün ortasında bulunan bir ada. Adını bir efsaneden alır.

 

 

KÜL ADASI EFSANESİ

 

Eşrefoğlu Beylerinin birinin oğlu bir gün sürek avına (topluca çıkılan av) çıkmış. O zamanlar göl bugün ki biçimine gelmemiş; göllenme yalnızca Anamas’ın eteklerineymiş. Beyşehir kıyıları Ovalıklıymış ve Kaşaklıboğazından gelen bir ırmak, yedi gözlü Beyşehir Köprüsü’nü geçerek Seydişehir Gölüne dökülürmüş.

Beyin oğlu yeni evlendiğinden, av damat onurunu düzenlenmiş. Delikanlı yaman bir atışla kanadı kırma bir Talgan Kuşu vurmuş. Şahini üstten çullanmış. Tazısı alttan koşturmuş kendisi de at salmış, kuşun üstüne. Fakat kuşun düştüğü gömük meğer bir düden imiş. Hepsi de dalmışlar dipsiz obruğa. Dalış o dalış boğulmuş gitmiş elleri kınalı toy damat.

Beylik halkı, damadın arkasından günlerce yaş dökmüş, yas tutmuş. Günler sonra Bey’e oğlunun parmağı taşlı yüzüklü ve elleri kınalı cesedinin Manavgat Çağlayandan ortaya çıktığı bildirilmiş. Meğer Göl Düdeninin suyu, yer altından Manavgat Çağlayanına dökülürmüş.

Bey yiğit oğluna mezar olan o kanlı düdeni kapattırmayı emretmiş. Beyliğin iki yüzü aşkın köyüne salmalar salınmış. Herkes, saman, kül, kıl, yapağı ve ardıç ağaçları taşımış kanlı düdene. Çürümesin diye ardıçlar en alta koyulmuş. Bunların üstü kül ve ötekilerle iyice doldurulmuş.

Öyle ki kocaman bir yığma tepe oluşmuş. Sonradan göl suları yükselince de bu koca tümsek ada olmuş. Adına da KÜL ADASI demişler.

Söylendiğine göre bu koca düdenin kapatılması ile gölün su kaçağı azalmış ve gölalanı giderek büyüyüp bu hale gelmiş.

YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com