M|E Medya Ermenek ADALET VE HAKİKAT - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

ADALET VE HAKİKAT


Yalancı  peygamber Müseylemetü’l Kezzab, bir gün kendisine inananlarla birlikte otururken daha önce Müslümanlıktan dönen Talhatü’n Nemri’ye  sorar : Doğru  söyle Muhammedin durumu ve benim  durumum nedir? Talhatü’n  Nemri: _Allaha yemin ederim ki  Muhammed Allah’ın resulüdür, Allah ona vahiy göndermektedir. Yine  Allaha  yemin ederim ki sen yalancısın. Fakat olsun, değil mi ki sen bizim kabiledensin, bizim kabilenin yalancı  peygamberi  benim için Mudaroğullarının sahih peygamberinden daha  sevgilidir, der.                                                                      

Biz insanlar, dünyanın değişik coğrafyalarında farklı biyolojik ve sosyo- ekonomik  gerçekliklerin  belirlediği  şartlar  içinde yaşıyoruzdur. Her gerçeklikse, kendi  içindeki  farklılıklarla anlamlı bir bütünlük  oluşturur: Aile için kadın ve erkek, toplum için sosyo-ekonomik yapılar, insanlık  için farklı toplumlar gibi. Aile, toplum ve insanlığın  esenliği, bu bütünlüklerin korunduğu bir temele dayanır.                                                                                             

 Ancak bu farklılıklardan herhangi birinin esas alınması ve buna uygun yaşantılarla birlikte ötekileştirici/ayrıştırıcı bir zihin inşa edilebilir.(1) Böylece bu farklılıkları bir arada tutan, anlamsal  bütünlüğün  kaybolacağı bir zulüm kapısının aralanması,  her zaman mümkündür.                                                                                                            

Siyah-beyaz ayrımcılığı, bir tarafın esas  alındığı  yıkıcı  örneklerden  sadece bir biridir. Mesela Francis Galton’a  göre aşağı değerdeki kimseler ari ırkın kurduğu modern medeniyetin gelişmesini tehdit  ediyordu.(2) Avustralya  sömürge parlamentosundan Vincent  Lesina  ise “Evrim  kanununun bize gösterdiği  gibi  beyaz adamın  ilerlemesi  için bütün bu siyahlar kesinlikle  yok  edilmelidir” diyordu. Ünlü soykırım araştırmacısı  ve tarihçi Ben Kiernan’a  göre kıtanın İngilizler tarafından sömürgeleştirilmesinin başlangıç  tarihi  olan 1788 yılında 750.000  siyah derili (aboriginal)  yaşamaktaydı. 1911’e  gelindiğinde bu sayı 31.000’e düşmüştü. (3,4)                                                                             

Bütün yıkıcı cereyanlar, yaratılış biçimleri  ve  amaçlarıyla  uyumsuz  anlayışların yol  açtığı  sonuçlardır. Aile içi  şiddetten  yabancı  düşmanlığına kadar bütün olumsuzluklarla yıkıcı cereyanlar arasında bir bağ olmaması mümkün mü? Yıkıcı bir cereyan uyumsuzluk içindeki bir kaynağın bir iradesi olduğu gibi, aynı  zamanda, hedef aldığı dengenin ne ölçüde  korunduğuna dair bir sınama işi de görür.                                                                                                                  

Aile, toplum ve insanlık hayatında, yaratılış  biçimlerinin/amaçlarının  esas  alınmadığı bütün zihin inşaları,  yanlış birer bilinci işaret eder ki, beşeri  tecrübe; böyle yanlış  bilinçler, yeniden yorumlamalar ve hayal kırıklıkları  ile doludur!       

 Herhangi bir denge unsuru bakımından yıkıcı bir anlam taşıyan her anlayış,  hayatın bir bütün olarak anlamlandırılamadığının bir  ispatı niteliğindedir aslında. Halbuki okyanus diplerindeki bir canlıdan uzayın derinliklerindeki  bir cisme, bireyden aileye, aileden topluma ve toplumdan bütün insanlığa kadar hiçbir varlık/olgu/eylem hakikat karşısında anlamsız  değildir.                                                                                                                                                   

Hakikat, bütün dünyevi gerçekliklerin üzerinde, tek ve  değişmez  olandır. İyiliği emredici, kötülükten sakındırıcıdır. Ötekileştirici değil, davet edici; ayrıştırıcı değil, birleştiricidir.                                        

Dünyanın her hangi bir yerinde, herhangi bir insan, hakikate inandığında, adil bir yerde durmuş olur. Aynı  zamanda, hem hayatı bir bütün olarak kavrayabileceği, hem de kendisini  manevi  olarak  yapılandırabileceği bir yerdir burası. Hiç şüphe yok ki adil bir duruş, manevi bir yapılanmanın eseridir. (5)                                                                                         

Talhatü’n Nemri  ise , yaptığı  son seçimle birlikte hem sahih bir hakikat algısı olmadığını, hem de kendi kabilesinden olmayı esas ölçü kabul ettiğinden, bundan sonraki yapacaklarında da adil olamayacağını açığa vurmuş oldu.                                                           

Talhatü’n Nemri zihniyeti, aslında bir çok zihniyeti birden temsil etmektedir. Bu tür zihniyetlerle adil bir dünya kurulabilir mi?                                    

Mustafa KENARLI

Kaynakça ve Dipnotlar :

1)Karl Pribram ve Nico Spinelli’nin yaptığı  deneylere göre beynin motor çıktı  sistemi  girdi  üzerinde bir etkiye sahiptir. Yani beyin  kendi girdisini  seçer. Bkz.:1)Yeni bir Psikoloji,  Robert E,Ornsteın,1992                                                                                                                     

2)Francis Galton (1822-1911), İngiliz doğa bilimcisi, sosyolojide  biyometrik okulun temsilcilerinden. 

3,4)Soykırımlar Tarihi, Sefa  M.Yürükel,2005                                                                                              

5)Kur’an:57/25                                                                                                           

YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com