M|E Medya Ermenek DR. AHMET ALAGÖZ - Medya Ermenek Medya Ermenek
Facebookta Paylaş

DR. AHMET ALAGÖZ


İÇİMİZDEN BİRİ
DR. AHMET ALAGÖZ
(63 Ülke Gezen Çağımızın Asri Evliya Çelebi’si)
   Akdeniz ile Konya arasında yer alan Orta Toroslar ’da TAŞELİ Bölgesi’nin merkezinde Sarıveliler, Ermenek, Başyayla ilçeleri bulunur. Sarıveliler ilçesine bağlı Uğurlu köyünde okumayan kadın ve erkek bulamazsınız. Bir evden dört öğretmen okuduğu bilinir. Uğurlu köyünde 1982’de doğan Hacı Hasan Yüksel 1906 yılında Konya Erkek Muallim mektebini bitirir. Sarıveliler, Adiller Dindebol, Ermenek merkezde Terakki ve Reşadiye mektebinde, Sarıvadi, Lafsa köylerinde öğretmenlik yapar. Uğurlu köyü doğumlu Başöğretmen Durmuş Ali Uğur’un kızlarının hepsinin okudukları gibi… Oğlu Niyazi Uğur’unda Avukat olduğu bilinir. Öğretmen Durmuş Ali’nin babası Ali Uğur Çanakkale Gazisi ve tekaüttür. Çok sayılan ve sevilen Osman Bobuş, Abdullah Ünsal gibi nice nice öğretmenler Uğurlu Köyü’nde yetişen her çeşit devlet memurları Anadolu’nun her köşesine dağılarak vatanları için hizmet vermektedirler. Uğurlu köyünün Hayri Uçar gibi Generali ve Subayları vardır.
   Ayrıca Prof. Dr. Olan Türkiye’nin tanıdığı Uğurlu köyünden çok fakir bir ailenin kızı Ayşe BAYSAL (Et bulamazsanız et yerine geçen mercimek yiyiniz) diye mercimeğin değerini Türkiye’ye ve dünyaya yayınları ile kendi sesinden tanıtan Profesörü vardır. Rahmetli Ayşe Baysal İvriz Köy Enstitüsünü bitirdikten sonra eğitimin zirvesine ulaşan Baysal Uğurlu köyünde çok fakir bir ailenin ve Çanakkale Gazisi tekaüt olan Osman Baysal’ın kızıdır.
   Değerli okurlarımız yukarıda isimlerini yazdığımız vatanımızın değerli evlatlarından rahmetli olanlara Allah cennet nasip etsin. Yaşayanlara da Tanrı’dan sağlıklı uzun ömürler dileriz.
   Bu yazımızda sizlere Uğurlu Köyünden içimizden biri Çağımızın örnek Evliya Çelebi’si Dr. Ahmet Alagöz’ü tanıtacağız)
   Ahmet Alagöz 1944 yılında Karaman ili Sarıveliler ilçesinin Uğurlu köyünde doğdu. Babası Mustafa, Anası Kübra hanımefendidir. Uğurlu Köyünde tanınmış bir ailenin çocuğudur.
   1962 yılı Haziran döneminde Maliye okulundan mezun olduktan sonra 30.07.1962 tarihinde Konya Defterdarlığında stajyer memur olarak göreve başladı. Defterdarlığa bağlı daire müdürlüklerinde bir yıllık stajını bitirdikten sonra 05.12.1964’te isteği üzerine Karaman mal müdürlüğünde yine stajyer memur olarak atandı. 21.08.1964 tarihinde Urfa’ya 21.06.1966 tarihinde de Mersin Defterdarlığına Vergi Kontrol Memuru olarak atandı
   Konya ve Karaman’da stajyer, Urfa’da kontrol memurluğu yaparken meslek okulu mezunlarının sorumlu olduğu lise son sınıfında okutulan tüm derslerin sınavlarını başarıyla vererek 11.10.1965 tarihinde Konya Erkek Lisesi Edebiyat bölümünden mezun olmuştur. 28.10.1965 tarihinde Eskişehir İktisadi ve Ticari ilimler Akademisi’ne girdi. 19.11.1969 tarihinde İşletme Muhasebe İhtisas bölümünden mezun olmuştur.
   Yedek Subay olarak askerliğini yapmak üzere 25.04.1970 tarihinde İstanbul Tuzla’da Yedek Subay piyade okulunda eğitime katıldı. 30.09.1970 tarihinde piyade okulundan mezun oldu. Çekilen kurada Ardahan’da bulunan 25. Piyade Alayı 1. TB. 3. Bölüğü’nü çekerek 25.10.1970 tarihinde bölüğüne atandı.
   Ardahan’daki 12 ay süren Kıta hizmetlerinin bir ayını bölüğünde, 3 ayını Tugay Gazinosu Subaylığında, bir ayını da Kars’ta bulunan İrtibat Subaylığında 7 ayını da Tugay Levazım Müdürlüğünde Tugay Tahakkuk Subaylığını yaparak 20.09.1971 tarihinde resmi olarak askerlik görevini bitirdi.
    Yedek Subay olarak askerlikten terhis olduktan sonra 29.09.1971 tarihinde Ankara Vergi Kontrol Memurluğuna atandı. Vergi Kontrol Memuru iken Maliye Bakanlığınca
 22-25.09.1971 tarihinde Yazılı Ekim-Kasım 1971 tarihinde sözlü olarak yapılan Gelirler Kontrolörlüğü sınavını kazanarak 31.12.1971 tarihinde Gelirler Kontrolörlüğüne atandı.
   30.04.1974 tarihinde Bilecik Defterdarlığına 01.11.1976 tarihinde de Erzurum Defterdarlığına atanır. Ahmet Alagöz: “Erzurum Merkezinde Defterdardım. 1977 yılı Bakanlığımız Tarafından Vergi Dairesine yeni isim verileceğini Defterdarlığımıza resmen sordu. Gelir Vergisi Dairesinin adını “KAZIM KARABEKİR VERGİ DAİRESİ” olarak değiştirilmesini;
Emlak Vergi Dairesinin adını da “AZİZİYE VERGİ DAİRESİ” olarak değiştirilmesini Bakanlığımıza resmi yazı ile bildirdim Bakanlığımız benim uygun gördüğüm yukarıdaki isimleri aynen kabul ettiğini resmi yazıları ile Defterdarlığımıza bildirdiler. Bugün Erzurum’da aynı isimler devam etmektedir.”
NOT: Aziziye Taburu: Erzurum ile Doğu Anadolu Bölgesini savunmak için Ruslara karşı yapılan, silahlarla güçlendirilen yer.
   31.05.1978’de Muhasebe Genel Müdür Yardımcılığına atandı. 27.02.1982 gün ve 8-4334 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Genel Müdür Yardımcılığı Kadroları kaldırılarak yerine Daire Başkanlığı Kadroları verilmesi dolayısıyla Ahmet Alagöz otomatik olarak Daire Başkanı unvanını aldı.
   21.10.1982 tarihinde tekrar Genel Müdür Yardımcılığına ve 26.11.1989 tarihinde de Maliye ve Gümrük Bakanlığı Kontrol Genel Müdür Yardımcılığına atanır. 29 yıl görev yaptıktan sonra kendi isteği ile 18.03.1991 tarihinde emekli olur. 20.03.1991 tarihinden itibaren Mersin’de Yeminli Müşavirlik görevine başlar ve halen devam etmektedir.
   Ahmet Alagöz Erzurum Defterdarlığı sırasında Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesinin 01.03.1977 tarihinde açtığı “Dışarıdan Doktora, Lisans ve Bilim” sınavını kazanarak 01.04.1977 tarihinde başlayan Lisansüstü derslerine fire vermeden devam ederek 08.02.1980 tarihinde yeterlilik sınavını verdi. Yeterlilik Sınavından sonra yönetmeliğe göre yapılması zorunlu olan “Türkiye Ziraat Gelir Vergisi” uygulaması ve “Türkiye’de Döner Sermayeler Konulu” semineri başardıktan sonra tenzih olarak “Türkiye’de Kamu Döner Sermaye” konusunu aldı.
   Doktora  çalışmaları  06.11.1981 tarihinde kabul edildi. Ve 19.11 1981 tarihişnde” Doktora tezi  savunması” yapıldı.Tez savunması sonucunda  “Atatürk Üniversitesi “İşletme Fakültesi Doktora Öğrencisi imtihan protokolü”ne doktora tezi ve doktora savunma dereceleriyle doktora derecesi aynen şöyle yazılmıştır(protokolün aslı kendisinde saklıdır.):    
   Tezin Derecesi:19.11.1981                                  : Pekiyi
     Tez Savunma Sonucu: 19.11.1981                    : Pekiyi
     Doktora Derecesi          19.11.1981                    : iyi
Doktora Unvanının Verildiği Tarih: 19.11.1981  :İşletme Doktoru
       Dekan  JÜRİ ÜYELERİ

Prof. Dr. Talat Güllap        Prof. Dr. Aydın Türkbal Prof. Dr. Talat Güllap.  Doçent Dr. Baki Pirimoğlu. Düşünebiliyormusunuz anlı şanlı bu akademisyenler iki pekiyi den
Bir iyi yi çıkarmalarını!
         
Ahmet Alagöz’ün Doktora çalışmalarından sonra, Maliye Yüksekokulu’na “Türkiye’de Kamu Döner Sermayesi İşletmeleri” ders olarak konur. 1981-82-83 Eğitim Öğretim yılında bu dersin hocalığını yapmıştır.
   Burada bir soluk alarak Saygıdeğer hemşerimiz ve yakından tanıdığımız Sn. Dr. Ahmet Alagöz’ü Allah nazardan saklasın diyerek bundan sonraki çalışmalarının verimli ve sağlıklı geçmesi en büyük ve en içten dileğimizdir.
   Değerli dostumuz Ahmet Alagöz’ün rahmetli babası Mustafa Efendi, dedesi Vehbi Efendi Uğurlu Köyünde olduğu gibi çevre köylerde de tanınmış ve saygı görmüş bir insandı. Rahmetli Vehbi Efendinin oğlu rahmetli  Mustsfa efendi  Ermenek’te beş dersaneli  merkez erkek iptidai mektebinden  6 Ağustas 1926 da mezun olmuştur. Rahmetli dedesi M ehmet Vehbi efendi , UĞURLU KÖYÜ, hatibi Mehmet Saidin  vefati ile boşalan  cami cami ve  hatipliğine  1913 tarihinde verilmiştir. Bu görevine  6.12 1956 yılnda vefatına kadar devam etmiştir  Köyümüzde “Hatip” adından saygıyla söz edildiğini çocukluğumun ve gençlik yıllarımdan biliyorum. Böyle bir dedenin torunu elbette yukarıdan beri açıklamaya çalıştığımız başarılara imza atacaktır.
   Saygıdeğer dostumuz Dr. Ahmet Alagöz’ün “Kamu Döner Sermaye İşletmeleri” adlı bir kitabı da bulunmaktadır. Bilimsel doktora unvanı almış olduklarından kendilerine bu unvanla hitap ediyoruz. Şimdi sizlere onunla ilgili bir bilgi daha sunacağım. Ahmet Alagöz Bey’in büyük dedesi Vehbi Efendi’nin babası Mustafa Vehbi -o zaman soyadı yoktu- Kıbrıs’a görevli olarak gider. Türkiye’ye dönüşte Gazipaşa’nın (Antalya) Zeytinada (Seyfi) köyüne gelir ve imamlık “hocalık” yapmaya başlar. Bir süre sonra 1896 yılında vefat eder. “Cerenler Sülalesi” aile mezarlığına defnedilir. Mezar köyün Nergis Ardı Mahallesi Mezarlığında olup “Cerenler lakaplı” sülalenin aile mezarlığına “Aile Mezarlığımızda bir hoca mezarı bulunsun diye” defnedilir.
   Yıllar sonra Mustafa Vehbi’nin torunu Mustafa Alagöz’ün oğlu Dr. Ahmet Alagöz Mustafa Efendi dedesinin mezarını Alanya’nın Mahmutlar Kasabası lisesinde öğretmenlik yapan eniştesi Sami Yiğit’in arkadaşı ve aynı lisede öğretmenlik yapan Zeytinada köyünden Hayri amcaoğlu Mehmet Yüksel vasıtasıyla bulduğu Cerenler sülalesinde Abdullah Yiğit’ten öğrenmiştir. Baba dedesi Mustafa Efendi mezarını Gazipaşalı Mermer ustası Hüseyin Aksoy’a 2007 yılında yaptırmıştır.
   Ahmet Alagöz emekli olduktan önce Kasım-Aralık 1982 yılında İsviçre ve İtalya’ya; Ekim 1987 yılında da Çekoslovakya’ya görev ile muhtelif tarihlerde de Almanya’ya, Avusturya’ya Hollanda ve İran’a gezmek amacıyla gider.
   Emekli olduktan sonra ise Avusturalya’nın dışında 4 kıtada 55 civarında ülkelere turistik seyahat eder. Bu ülkelerden bazıları şöyledir;
   Avrupa’da; Almanya, İspanya ve İngiltere ile 10 Balkan Ülkesi (Bosna-Hersek, Arnavutluk, Kosova, Karadağ, Makedonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Ukrayna, Kırım Özerk Cumhuriyeti) 4 Baltık Ülkesine (Litvanya, Letonya, Estonya ve Finlandiya) gider.
   Asya’da; 4 Uzak Doğu Ülkesi (Malezya, Honkong, Tayland ve Singapur) ve Hindistan, Nepal, Küba, 5 Orta Doğu Ülkesi ( Suudi Arabistan, Suriye, Lübnan, Irak, İran) gezen, Rusya ve Orta Asya Ülkeleri (Gürcistan, Azerbaycan, Moğolistan, Çin) , 3 Orta Asya Devleti (Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan) 6 Kafkas Ülkesi (Abhazya, Adıgey, Karaçay- Çerkez, Kabardey-Balbar, Kuzey Osetya ve İnguş Cumhuriyetleri) ve 5 Afrika ülkesi (Mısır, Fas, Kenya, Tanzanya ve Ruanda) 3 Güney Amerika ülkesi (Arjantin, Uruguay ve Brezilya) ve Amerika Birleşik Devletlerinin 4 eyaleti (Houston, Las Vegas, Los Angeles ve New York) ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gider.
   Ahmet Alagöz bu ülkelerden; Almanya’ya, İran’a, Kırım’a, Suriye’ye, Lübnan’a KKTC’ye 3 defa; Rusya’ya, Suudi Arabistan’a ve Bulgaristan’a 2 defa gider.
   Şimdi meslek yaşamını sürdürmenin yanında Uğurlu köyündeki 4 dönüm civarındaki meyve bahçesiyle ilgilenmekte, sohbet ve gezilerinin yanında gezdiği yerlerin çekimlerini izleyerek boş vakitlerini değerlendirmektedir.
   Sohbetlerinde gezdiği ülkelerdeki ilginç görüntü ve anılarını dostlarıyla paylaşmaktadır. Biz bu sohbetlerden çıkardığımız sonuçları şöyle özetleyebiliriz;
   Güney Amerika’da Uruguay ve Küba’nın yoksulluğu ve bakımsızlığı Brezilya’nın bilhassa gördüğü Rio de Janeiro’nun gece eğlencesi, plajı, doğasının pisliği, Şah Cihan’ın çok sevdiği eşi için yaptırdığı Taç Mahal’in göz kamaştırıcı güzelliği karşısındaki hayranlığını dile getirmiştir.
   Öte yandan Rusya’nın, Moskova’daki Kremlin Müzesi, metrosu ve Moskova Üniversitesi sahası, Nepal’in himalayaları, Kazakistan’ın Almaatası; Kırgızistan’ın Bişkek’i,  Özbekistan’ın Semerkant, Buhara ve Taşkent’inin mimari güzelliğiyle Uluğ Bey’in halen ayakta olan rasathanesi yani bu şehirler park ve ağaçlarla kaplı olup yolların geniş ve temiz olması, binaların 1-2 katlı nadiren 3 katlı olması ve ağaçlardan binaların görülememesi görünebilenlerin ise tarihi medrese ve camilerle minarelerin olması o ülkelerin gelişmişliğinin bir göstergesiydi.
Mustafa KEMAL ATATÜRK

Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu
Bu yazının aynısı Kırgızca aynı yazı yazılmıştır

Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki Hürriyet meydanında Atatürk Anıtı dikilmiştir. Atatürk Anıtının önünde solda Ahmet Alagöz, Anıtın sağında da Prof. Dr. Mükremin Altuntaş ile Mehmet Çelik Anıta dokunarak resim çekmişlerdir.
  
   Çin’in her yönüyle devasa bir ülke olup, meydanlarının, yollarının geniş ve bakımlılığı Türkler ’den korunmak için insan eliyle yapılan ve uzaydan görülebilen Çin Seddi’nin gerçek bir şaheser olması; Moğolistan’daki Orhun Anıtlarının tarihi derinliğinin Medine’si Mescidi Nebeviye ’si ile Mekke’deki Mescidi Haramın görülmeye değer güzelliği ve manevi derinliği; Ukrayna’da Kırım Özerk Bölgesi’ne bağlı Bahçe Saray’daki Kırım Han Sarayı’nın, Londra’nın parklarının, Roma’nın tarihinin, İsviçre’nin temizliği ile Baltık ülkelerinin yeşilliği Mostar Köprüsü’nün mimari özelliğini belirterek o yerlerin kalkınmışlığı, doğal güzellikleri ve tarihi derinliklerini bizlere de yaşatmış oluyordu.
   Ayrıca Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrenim gördüğü ve bir odasının fotoğraflarla sergilendiği Manastır Askeri Lisesi’nde geçirdiği günleri düşünerek Mustafa Kemal’e hayranlığını belirtirken, ölümünü anımsayarak hüzünlendiğini dile getirdi. Aynı duyguları bizlere de yaşatmış oluyordu. Türkiye’de bazılarının Atatürk ve İsmet İnönü’yü unutturmak istemelerine rağmen 12 yabancı ülke Atatürk’ün heykellerini yaptırmıştır.

Küba’nın Başkenti Havana’daki Parkta Atatürk Anıtı yapılmıştır. Önünde Dr. Ahmet Alagöz görünüyor.
  
    Sayın Alagöz bu ülkelerden Küba ve Kırgızistan’daki Atatürk heykellerini görmüş ve fotoğrafını çekmiştir. Küba Atatürk’ün büyük boy büstünü mermer bir kaide üzerine yerleştirmiş ve Havana’da bir parka, Kırgızistan’daki büyük bir Atatürk heykelini Bişkek’te bir Özgürlük Meydanı’na dikmişlerdir. Ayrıca 10 yabancı ülke (Avustralya, Şili, Venezuela, Meksika, Romanya, ABD, Japonya, Türkmenistan, Kazakistan ve Macaristan) Atatürk heykelini ülkelerine dikmişlerdir.
   Bişkek ve Havana’daki Atatürk’ün büstü ve heykeli ile Ahmet Alagöz ve gezi arkadaşları Prof. Dr. Mükremin Altınbaş ve Mehmet Çelik görülüyor.
   Ayrıca Sayın Alagöz’ün Özbekistan’ın Buhara şehrindeki bir parkta kurumuş bir 500 yıllık iki dut ağacı fotoğrafı ektedir.




Dr. AHMET  ALAGÖZ BEY’e

Gözlerin sevdiğim Ahmet Alagöz,
Gezersin dünyayı kullar içinde,
Hem engin kalplisin kültür pınarı,
Bu yaz görüşelim canlar içinde.
                                       Köyün Uğurlu’dur, bölgen Taşeli,
                                       İlçen Sarıveliler köyler içinde,
                                       Bir sofra kuralım ağzına layık,
                                       Kaymağı bol olsun ballar içinde.
Yalan bilmez güler, doğrular söyler,
Müslüman kardeşim Kur-an içinde,
Durmadan üretir bahçesi vardır,
Gönlünü hoş eder güller içinde.
                                   Ey Mustafa Ertaş engin ol engin,
                                   Kültür denizinde ateş içinde,
                                   Neyin nesi bilmem sardı bir yangın,
                                   Yüzerim dünyada seller içinde.

                                                                                   DOĞRUDAN DOĞRUYA
                                                                                   MUSTAFA ERTAŞ
                                                                                   GAZETECİ ARAŞTIRMACI YAZAR
                                                                                   23.06.2020/SELCUKLU-KONYA
                                                                                   GSM:05058743303    

YAZARLAR SAYFASINA ==>>>
Medya Ermenek Taşeli Edebiyat Güncesi yayınlanan makalelerin içeriği hakkında mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu makalesi yayınlanan yazara aittir.Yayınlanan makale karşılığında yazarlara telif ücreti ödenmez. Yazarlar bunu peşinen kabul etmiş sayılırlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Kuralları
Yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret, küfür, aşağılayıcı, küçük düşürücü, pornografik,
ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici,
yorumların her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluğu yorumcuya aittir.
İsimsiz yazılan yorumlar bir saat içinde sistem tarafından otomatik olarak silinir.

sanalbasin.com üyesidir
Düzenleme | Copyright © 2013-2023 | MedER |Medya Ermenek
BİZE ULAŞIN
ghs.google.com
ghs.google.com