HAYATIMIZDA BORÇLULUĞUN YERİ-2

…SEVGİ ZİNCİRİ…  

“Bismillâhirrahmânirrahîm” 

Bu yazının Kendiniz için değerli olduğunu biliyor muydunuz? 

HAYATIMIZDA BORÇLULUĞUN YERİ-2 

Kıymetli okuyucularımız, ülkemize yapılan hain darbe girişiminden sonra üzerimize düşen görevi layığı ile yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz inşallah. 

Konumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. 

Önce kişinin davranışlarını, konuşmalarını, kontrol edin. Şayet çok aciz, kendini güçsüz hissediyorsa, sürekli aynı bahaneleri ve benzer kelimeleri söylüyorlarsa… Özellikle çocuklarını, evin geçim sıkıntısını veya faturalarını ödeyemediklerini, ilaç parası istediklerini, dolmuş parasının olmadığını, maaşlarını sürekli geç aldıklarını söylüyorlarsa bu kişilerden uzak durun. 

 Gerçek yardıma ihtiyaç olan kişiler, kendini aciz hissetmezler. Sezgilerinizle beyninizde değerlendirerek kontrollü düşünün. 

“Kontrol güvene mani değildir. Güven kemerin ihtiyatı tedbir olsun.” Ali Ballı 

Kendi ve aile yaşantısını sıkıntıya sokan kişiler aldıkları parayı nasıl ödeyecekler? Konuşmalarında kendini ele verirler, burada siz duygusal zaaflarınıza yenilmeyin. 

Bazıları vardır ki, borç almayı kendine meslek haline getirmişlerdir. Şayet yakın çevrenizden biriyse, bir defaya mahsus, talep etmiş olduğu rakamın aşağısında yardım edebileceğinizi söyleyin.  

Örneğin; sizden 50 lira mı istedi, karşınızdaki kişiyi de küçük görmeden, dostum istediğin parayı vermeyi çok isterdim, fakat o kadar yardım edemem. 20 liram var, hepsini verirsem ben başkasına varmak zorunda kalırım, fakat kardeş payı yaparak 10 lirasını verebilirim, yardımcı olabileceğim rakam budur, diye de siz onu kendi oyunu ile yenerek ikna ediniz. 

Merak etmeyin, 10 liraya tamam diyecektir. Zaten o kişi 10 lirayı kim bilir ne zaman verecek, belki de hiç veremeyecek. Siz 10 lira ile o kişinin size bir daha gelmesini, yani önceki aldığım borcu ödeyemedim ki şimdi tekrar gitmeyeyim diye engellemiş olup kurtuluyorsunuz. 

Bazıları yine gelirler. Öncekini vermedin ki diyerek küçük bir uyarıda bulunabilirsiniz. On lira sizi çok zor durumda bırakmaz, gerekirse sadakanız olur. 

Şayet bir kimseye yardım etmesi için talepte bulunacaksanız imkânını zorlayan talepte bulunmayın. Yani bir arkadaşınızdan 500 lira isteseniz günümüzün şartlarında size yardımcı olması güçtür, fakat 50 lira isterseniz yardımcı olabilir. Size de aynı teklif gelse siz de zorlanırsınız. 

Zaruri ihtiyaçlarınızla zevki ihtiyaçlar arasındaki doğru kararlarınız sizi sıkıntıya sokmaz. Diyelim ki aracınızın vergi borcu, ev kirası, çocuklarınızın ve ailenizin zorunlu giderleri, kredi kartı ödemeleriniz dururken televizyonunuzu, cep telefonunuzu, aracınızı üst modellerle yenilemek isterseniz, zaruri ihtiyaçlarınızı karşılayamadığınız gibi yeniden yapmış olduğunuz borçlarınız da sizi çıkmaza sürükler. 

Önce kafanızın rahat olmasını, herhangi bir icralık evrak elinize ulaşmadan borçlarınızı bitirdikten sonra zevki ihtiyaçlarınızı düşünün. Bu ihtiyaçları da sırasıyla alın. Birinin borcunu bitirdikten sonra diğerini alırsanız ödemede zorlanmazsınız. 

Şayet birkaç yere borçluysanız borçlarınızı öderken paylaştırın. On adet çubuğu bir anda kıramazsınız fakat tek tek kırarsanız daha kolay kırılır. Çok borçlu olduğunuz sürece kendinizi asla özgür hissedemezsiniz çünkü hayatınız hep rehin alınmış durumdadır. 

“Günahını azalt ki ölümün kolay olsun, borcunu azalt ki özgür olasın.” Hadis-i Şerif- İbn-i Arabi 

Medya Ermenek Yazarları Bu Sayfada Yer Almaktadır.

Bu Sayfanın Tıklanma Sayısı

Kaç Bilgisayar Üzerinden Giriş Yapıldı