Bir
ilkokul çocuğuyken tanıdım
İlk
kez
İkinci
memleketim Hatay’ı
İlk
defa gördüğümde
Bir
kitabın sayfasında
O
fotoğrafı
İbrahim
Çallı’nın tablosu
“Hatay’ın
Anavatana Hasreti”
Ve
üstünde
Mona
Lisa gibi bir
Anadolu kadını
Sonraları
çok dinledim
Babamdan
Askerlik
anılarını
Babam
Hatay’da
yapmıştı
Bin
dokuz yüz kırklı yılların sonunda
Üç
yıllık vatan hizmetinin
Hatırı sayılır bir
kısmını
Yıllar
geçti aradan
Ben
büyüdüm
Dünya
küçüldü
Sonra
kendim asker oldum Hatay’da
Serinyol’da
jandarma kışlasında
Nöbet
tuttum ıslak gecelerde
Yoldan
geçen otobüslere baktım
Tek
heceli isimleri olan otobüslere
Gelirken
ülkemin bir yerlerinden
Giderken
Anadolu’da bir yerlere
El
salladım zaman zaman
Pencereden
görünenlere
Düşünerek
kalan günleri tezkereye
Bilmeden
El
salladıklarım arasında
O
kız çocuğu var mıydı
Ben
büyürken
Ve
küçülürken dünya
Bir
kız çocuğu da büyüyordu
Ben
ondan habersiz
O
benden
Belki
uzak
Belki
dokunduğum bir diyarda
Ve
ben
Yol
alırken
Dümensiz
bir gemi gibi zamanda
Onu
buldum
Son
vatan toprağı Hatay’da
Adı
Leyla
Ve
ona ilk baktığımda
Kaşı
keman gibi eğilmiş
Bir
HAT
Yüzü
bir yaz gecesinde AY’dı
Gelince
ikisi yan yana
İşte
eksiksiz bir HATAY’dı
Çöllere
salmış Mecnun’u
Leyla
Amanos
Dağları’nda bir ceylandı
O
Benim
nişanlım, eşim
Soyadımı
alan kadın
Birlikte
attık hayatta
Onca
adım
Olduk
iki bedende bir ruh
Yürüdük
onca yolu
Gün
gün, yıl yıl
Adım
adım
Onda
toplanmıştı Hatay
Dağ
dağ, ova ova
Samandağ’da
zeytin
Hassa’da
üzüm
Dörtyol’da
portakal
Hatay’ın
kaleleri gibi
Sağlam
mı sağlam kişiliği
Ruhu
Hatay’dan bir rüzgâr
Her
daim eser
Doldurur
hayat gemisinde
Yelkenimi
Asi
Nehri gibi
Dolaşır
gelir diyar diyar
Sonra
sokulur gönlüme
Asi
Nehri’nin gelişi gibi
Anavatana
Gelip
akar gönlümdeki ummana
Akdeniz’e
akar gibi
Doğuştan
İğne
oyası gibi
Yüzünün
her nakışı
Duruşu
Cebel-i
Akra gibi anıtsal
Habib-i
Neccar dağı gibi kutsal
Bakışı
Harbiye’den
saf ipek
Kokusu
Ulu
bir defne ağacında dal
Anamın
yokluğunda ana
Kardeşin
yokluğunda o var
Ve
her şeyden önce ve öte yâr
Sürülmemiş
topraklarda gelincik tarlası
Uçsuz
bucaksız, al al
Amanos
Dağlarının yamacında bir orman
Tepeden
tırnağa çiçek açmış
Bir
erguvan ağacı
Onunla
her yer ev, yuva, vatan
Varlığında
her yer cennet
Yokluğunda
cehennemdir her diyar
Sen
Amik
Ovası’nda pamuk
Harbiye’de
saf ipekten bir şalsın
Mayıs’ta
bir beyaz bulut üstümde
Yaz
sıcağında bir şelale, bir pınar
Amanoslarda
serin bir yaylasın
Ağustosta
bal damlayan nazuki incir
Sonbaharda
tadından çatlayan nar
İki
çocuğuma ana
Bana
yâr
Musa
Ağacı gibi kutsal
Bir
güzel kadın
Bir
ulu çınar
Seni
sevdiğim için Hatay’ı sevdim
Hatay’ı
sevdiğim için seni sevdim
Sen
Hatay’dan
bir armağan
Gönlümde
esen yelsin
Sen
Yaşadığım yer, sevdiğim yâr
Baktığım
göz, çarpan yürek
Çiçeğim,
gülüm
Meyve
ağacım, yediverensin
Düşündüğüm,
düşlediğim
Uzattığım,
tuttuğum elsin
Benim
için
Sen
Hatay’sın
Hatay
sensin
Merhaba iyi günler dilerim. Bu şiiri yazan kişi ile tanışmak isterim. İskenderun da ikamet ediyorum. Birde uyarı yapayım. Paylaşılan fotoğraf Hatay ile ilgili değil. Düzeltilirse sevinirim.
YanıtlaSilBen şiiri yazan kişi Hacı KURT. Tel. no: 0535 838 65 06. Arayabilirsiniz. Fotoğraf düzeltilmiş. İlginiz, uyarınız ve dikkatiniz için teşekkür ederim.
SilUyarınız için teşekkür ederiz.
YanıtlaSil